T.C. Mİllî Eğİtİm BakanlIğI
İSTANBUL / ŞİŞLİ - Şişli Kervansaray Çok Programlı Anadolu Lisesi

Verimli Ders Çalışma Alışkanlıkları

VERİMLİ DERS ÇALIŞMA ALIŞKANLIKLARI

 

ÇALIŞMAYA BAŞLAMAK

 

İlk olarak verimli çalışmayı kolaylaştıracak çevre koşulları üstünde durmak istiyorum. Çalışmak için oturduğunuzda dikkatinizi dağıtan faktörlerin çoğu ya çevreden ya da kendi zihninizden kaynaklanmaktadır. Bu yüzden çalıştığınız ortamın belli özelliklere sahip olması gerekir. Bu özellikler nelerdir?

 

1) Eğer mümkünse kendinize ait bir çalışma odanız olmalıdır. Eğer odanızda çalışma masanız yoksa başka bir masayı zorunlu olarak çalışma masası olarak kullanıyorsanız çalışmak için oturduğunuz zaman mutlaka örtüsünü değiştirmelisiniz. Çalışma odanızı iyi havalandırmalısınız. Çünkü odanızdaki oksijenin azalması gerginliğe yol açar ve bu durum baş ağrısı gibi öğrenmeyi güçleştiren bir çok etkenin doğmasına sebep olur. Çalışma odanız mutlaka aydınlık olmalı, ışık arkadan gelmemelidir.

2)Çalışma masanızda mutlaka sandalyede ders çalışmalısınız. Koltukta veya sedirde rahat edeceğiniz doğru ancak bu uykunuzun gelmesine sebep olacak ve ders çalışmanızı olumsuz etkileyecektir. Hele hele yatar konumda kesinlikle ders çalışmamalısınız.

3)Çalışma odanız kesinlikle sessiz olmalıdır.  Sizlerde genelde yaygın tutum" müzik dinlemek benim ders çalışmamı engellemiyor!" şeklinde olmaktadır ancak bu kesinlikle doğru değildir. Böyle daha güzel öğrendiğinizi bile çoğu zaman savunmaktasınız. Halbuki çoğu zaman şarkının sözlerini söylemeye başlıyorsunuz veya ritim tutmaktan kendinizi alamıyorsunuz.

4)Dikkatinizi dağıtan diğer bir konu: odanızdaki posterler, resimler. Odanız sizin kişiliğinizi yansıtır bu doğru, ancak bunlar siz inkar etseniz de zaman zaman sizi alıp hayal dünyasına götürür.  Böylece dersten kopar ve ders için ayırdığınız zamanın ölmesine neden olursunuz. Bu yüzden bir eğitim yılı boyunca bunları odanızdan kaldırmanız; yaz tatili geldiğinde yeniden asmanız daha yararlı olacaktır.

5)Çalışmanızı, çalışmak için ayarladığınız, düzenlediğiniz odanızda yapmanız, onun dışında hiç bir yerde katiyen ders çalışmamanız gerekir. Bir başka odada ders çalışmamalısınız, koltukta veya yatakta tekrar yapmamalısınız. Tüm çalışmanızı çalışmak için düzenlediğiniz odanızda, çalışma masanızda ve sandalyenizde yapmalısınız.

Eğer çalışmanız sırasında dikkatiniz dağılır, hayale dalarsanız yapılacak şey derhal çalışma masanızı terk etmektir. Bu durumda kendinize 5 dakika mola verin yatağınıza geçin veya koltuğa oturun ve daha sonra yine çalışma masanızda ders çalışmaya başlayın, ancak burada anahtar, çalışma masasında ders çalışmak dışında hiç bir şey yapılmaması gerekliliğidir. 

Masanızın düzenli olması gerektiğini ayrıca belirtmekte fayda var. Çünkü dağınık bir masada ders çalışmaya başlamak zordur ayrıca başka derslerin, kitap, defterlerin aynı masada bulunması dikkatinizi dağıtabilir.

Ayrıca önemli tarihleri (yazılı, sözlü, ÖSS Deneme sınavları, vb.) kütüphanenizde veya odanızda görünen bir yere asarsanız, bu sizin motivasyonunuza yardımcı olacaktır.  

Son olarak ders çalışmaya başlamak için "İLHAM" gelmesini beklemeyiniz. O "İLHAM"ı siz yaratmalısınız.

Çalışmaya başlamadan önce mutlaka gerekli ders kitaplarınız, kalemleriniz, defterleriniz masada hazır olmalıdır ki ders çalışmaya başladıktan sonra çalışmanız bölünmesin.

 

ÇALIŞMAYI SÜRDÜRMEK

Ders çalışırken dikkatiniz dağılıyor mu? Ancak ısrarla ders çalışmaya devam ediyorsunuz böyle olunca da ders başında geçirdiğiniz süre artıyor değil mi? Bu da sizin başka etkinliklere (TV, Müzik, futbol, bilgisayar) daha az zaman ayırmanıza neden oluyor. Başarınız düşük olduğu takdirde okuldan ve derslerden soğuyacak hale geliyorsunuz.  Bukesinlikle kaderiniz değil.

Şimdi bizi dinleyin:

İlk olarak zihninizin dağılmasına yol açan nedenlere bakalım:

Zihninizin dağılmasına yol açan iç sebepler:

·       Hayal kurmak

·       Endişelere kapılmak´ tır.

 

Çalışmaya başladığınızda hayalleriniz sizi içine alıyor ve çalışmanızı engelliyorsa size 2 farklı yol sunacağız:

1)  Birinci önerimiz böyle bir durumla karşılaştığınızda kurmak istediğiniz hayali kendinize bir ödül olarak verin:"Bu ders çalışma seansımı tamamladığım zaman, 10 dak. hayal kuracağım" deyin. Bu takdirde seansın sonunda kendinize hak ettiğiniz ödülünüzü zevkle verin ve hayalinizi zevkle kurun.

2)  Eğer hayal kurmayı erteleyemeyeceğinize inanıyorsanız, ikinci önerimiz kurduğunuz hayale devam etmeniz ve hayalinizi sonuna kadar bitirmenizdir. Hayal kurma isteği ve pişmanlığı arasında boşuna bocalamayın, hayalinizi tamamlayın ve derse dönün.

Her ders çalışma seansının sonuna mutlaka kendinize bir ödül koyun. Bu yapmaktan hoşlandığınız herhangi bir şey olabilir: çikolata yemek, telefon ile görüşmek gibi.

Bazı öğrenciler hayallerini sürdürdükleri ve hayallerine gömüldükleri zaman, bundan çıkamadıklarını ve derse dönemediklerini söylemektedirler. Bu gibi durumlar için ise önerimiz:

·       5-10 dakika gibi makul bir süre derse dönmediğinizi fark ederseniz, masadan uzaklaşın biraz yürüyün, hafif fizik egzersiz hareketleri yapın (kendinizi de çok yormayın), biraz zihninizi dağıtın, havanızı değiştirin.

 

Zihninizin dağılmasına yol açan bir diğer sebep de endişelerinizdir:

"Başarılı olamazsam annemin-babamın suratına nasıl bakacağım?"

"Çalışacak o kadar çok konu var ve hiç zamanım kalmadı. Mahvoldum, hapı yuttum."

"Herkes çok çalıştı ben yeterince hazırlanamadım"

Bu ve benzeri düşünceler sınavınıza hazırlanırken aklınızı çok meşgul eder.

Peki o zaman kendinize şu soruları sorun:

"Bu düşünceler benim çalışmamı kolaylaştırıyor mu?"

"Bu düşünceler benim çalışmamı engelliyor mu?"

Bu sorulara verilecek cevap hayır olduğuna göre yapılacak olan bu düşüncelerden uzaklaşmak ve masanın başına oturup ders çalışmaya başlamaktır.

Çoğu zaman şunu duyarız:"Çalışmak istiyorum ama elimde değil, çalışamıyorum". Unutmayın ki düşünce ve duygularınızı birbirinden bağımsız değildir. Aslında düşünceleriniz duygularınızı yönetmektedir. O halde yapılması gereken düşünce biçiminizi değiştirmektir. İnsan hayatında engel olunamayacak üzüntü, öfke, kızgınlık ve hayal kırıklıkları yoktur. Hepsi er geç bir gün geçecektir. Önemli olan size zarar vermeden bunu geçirmektir.

 

Hiç düşündünüz mü, yatılı okullarda başarı niye daha yüksek olur?

Bunun bazı sebepleri vardır:

1)Düzenli ve programlı çalışma saatleri

2)Etüt odalarının öğrencinin zihninin dağılmasını önleyecek şekilde düzenlenmesi

3)Sabah etütleriyle sağlanan tekrar miktarı.

Siz de başarınızı yükseltmek için koşullarınızı yatılı okullara yakın düzenleyebilirsiniz. Örneğin çalışma odanızı biraz önce anlattığımız gibi düzenleyebilir, düzenli ve programlı, günü gününe ders çalışabilirsiniz. Tekrarlarınızı sabah erken saatlerde yapabilirsiniz, eğer hafta içi sabah kalkmakta zorlanıyorsanız, hafta sonu hafta içi kalktığınız saatte kalkabilir ve sabah tekrarı yapabilirsiniz.

Ders çalışırken programınıza arka arkaya aynı dersleri koymamaya dikkat edin. Uzun süre aynı dersi çalışacağınıza, aynı sürede bir-iki farklı dersi çalıştığınızda daha verimli olduğunuzu göreceksiniz. Bir çok çalışma konusu ile karşılaştığınızda öncelik sırasını belirleyin.

Okunan ya da dinlenen konunun önemli yerlerini not ederek, altını çizerek veya yüksek sesle okuyarak tekrar edebilirsiniz.

Ödevlerinizi günü gününe yapmaya özen gösterin. Unutmayın bekledikçe ödevleriniz artacaktır.

Sınavlara hazırlanmayı son güne bırakmayın. En az 3 gün önce ders çalışmaya başlayın. Eğer günü gününe ders çalışmayı alışkanlık edinirseniz, son 3 gün sadece tekrar etmeniz yeterli olacaktır.

Son olarak ders çalışırken anlamadığınız konuları öğretmenlerinize sormaktan korkmayın.

 

Çalışırken aşağıdaki tuzaklara düşmeyin!

·       YATARAK DERS ÇALIŞMAYIN!!!! Ders kitabınızı elinize alıp şöyle bir uzanmayı sakın ha denemeyin!!

Zaten bütün gün okulda yoruluyorsunuz akşam eve geldiğinizde bıraksalar uyuyacak durumda oluyorsunuz. Eğer uzanarak ders çalışmaya kalkarsanız elinizde olmadan rahat bir ortamda olduğunuz için kaslarınız gevşeyecek, dikkatiniz dağılacaktır ve uykunuz mutlaka gelecektir.  Siz iyisi mi sandalyede dik oturarak ders çalışın. Kaykılarak, sıranın üzerine uzanarak ders dinlemek de öğrenmeyi engeller bunu unutmayalım.

·       MÜZİK DİNLEYEREK DERS ÇALIŞMAYIN! Yapılan araştırmalar göstermektedir ki beynimiz aynı anda

bir çok uyaranı alabilir ancak dikkatini bir tek noktaya odaklayabilir. Bu yüzden insan ya müzik dinler, ya ders çalışır.

·       TELEVİZYON AÇIKKEN DERS ÇALIŞMAYA KALKMAYIN! Unutmayın ki televizyon düğmesine

basıncaya  veya televizyonun bulunduğu odaya gidinceye kadar kontrol sizin elinizdedir.  Ancak düğmeye bastığınızda veya televizyonun açık olduğu odaya girdiğiniz andan itibaren kontrol sizin elinizden çıkar. 10 dakika bakmak için geldiğiniz odadan 35 dakika çıkamazsınız. Bu yüzden ders çalışmak için planladığınız süre içinde televizyondan uzak durun!

·       TELEFON KONUŞMALARININ ÇEKİCİLİĞİNE KAPILMAYIN! Çalışırken aklınıza bir soru mu geldi?

Sakın hemen telefona sarılmayın. Bekleyin çalışma seansınız bitince arayın arkadaşınızı. Unutacağınızı mı düşünüyorsunuz? O zaman sorunuzu ufak bir kağıda yazın ve dinlenme aralığınızda arkadaşınızı arayın. Burada mantık şudur:çalışma için ayırdığınız zamanda çalışma dışında hiç bir şeyle ilgilenmeyin. Böylece çalışma disiplini kazanırsınız. Telefon konuşmalarınızın dinlenme için ayırdığınız zamanı aşmamasına dikkat ediniz.

·       DERS ÇALIŞIRKEN ABUR CUBUR YEMEYİN! Uzun sözün kısası:"Ders çalışırken

ders dışında hiç bir şeyle ilgilenmeyin". Ders çalışırken bir şeyler atıştırmak veya gezinmek istiyor olabilirsiniz. Bu isteklerinizin tek bir sebebi vardır: Oturmak veya çalışmaktan kaynaklanan içinizdeki huzursuzluğu hafifletmek. Halbuki bir şeyler yerken veya gezinerek çalışırken kendi kendinize ders çalışma konusunda verdiğiniz sözü aksatıyorsunuz, bu da bir süre sonra sizde ders çalışamadığınız için huzursuzluk yaratacaktır. Bu isteklerinizi ders çalışma sonunda kendinize dinlenme için ayıracağınız zamana erteleyin.

·       BAŞARILARINIZI HATIRLAYIN! Ders çalışırken başarısızlıklarınızı sürekli

aklınıza getirirseniz kaygı düzeyiniz artar ve verimli ders çalışmanızı engellersiniz.

Halbuki hepinizin hayatında başarılı  olduğu alanlar vardır. Başarılarınıza hatırınıza

getirin, onları düşünün.

·       ZORLANDIĞINIZ DERSLERE DE ÇALIŞIN! Bir çok öğrenci zorlandığı dersi en sona bırakıp en önce

zevkle çalıştığı dersi yapmak ister. Evet doğru yoldasınız ancak en sona bıraktığınız dersi "Zaman kalmadı neyse iyisi mi ben bunu yarına erteleyim" diyorsanız hata yapıyorsunuz demektir. Çünkü o en sona bıraktığınız ders bir sonraki güne, oradan da sonraki güne taşınır durur. Bir kaç denemeden sonra bu şekilde ertelediğinizi mi fark ettiniz, o zaman ilk olarak o dersten başlayın.  Göreceksiniz ki, bir an evvel bu dersi bitirip sevdiğiniz derse dönmek isteyeceksiniz; o zaman bütün derslerinize gerekli zamanı ayırmış olacaksınız.

·       PROGRAMSIZ VE PLANSIZ DERS ÇALIŞMAYIN! Başarıların hiç biri rastlantı değildir. Her başarının

altında mutlaka disiplinli, programlı ders çalışma yatmaktadır. Siz de haftanın her gününü bölüp, saat saat ayrıntılı bir şekilde ne yapacağınızı yazarak bir ders çalışma programı hazırlayın. Bu ders çalışma programını bir tablo şeklinde oluşturun ve hep görebileceğiniz bir yere, örneğin kütüphanenize yapıştırın. Bu sizi motive edecektir. Ders çalışma programı oluşturma konusunda Rehberlik Servisinden de yardım alabilirsiniz.

HAYATINIZ KİMİN ELİNDE?

                     "Davranışlarınızı yönetin, yoksa onlar sizi yönetir"

                                                                                Çin Atasözü

Kendi hayatınızla ilgili sorumlulukları ve kararları almak için istekli misiniz? 

Eğer bu soruya verdiğiniz cevap evet ise o halde ders çalışmaya başlamak ve sürdürmek konusunda ilk adımı atmışsınız demektir.

Eğer bu soruya verdiğiniz cevap hayır ise, o halde siz sorumluluğu dış dünyaya ve olaylara bırakıyorsunuz demektir. Yani her zaman çalışmanızı engelleyecek bir çok sebebiniz olacaktır: bir gün anneniz veya babanız size duymak istemediğiniz bir şey söylediği için istemeyecek, bir gün öğretmeninizle hoşunuza gitmeyen bir şey yaşadığınız için huzursuz olacak o dersin kapağını bile açmak istemeyeceksiniz, bir başka gün sadece canınız sıkkın olduğu için, bir başka gün arkadaşlarınız size bir yere gitmeyi önerdiği için.....bu örnekleri sayfalarca çoğaltabiliriz.

Bu durumda bir daha düşünün hayatınız kimin elinde? Siz mi yöneteceksiniz, dış dünya mı?

Hayatınızın dizginlerini elinize alın!!!!

Paylaş Facebook  Paylaş twitter  Paylaş google  Paylaş linkedin
Yayın: 28.04.2017 - Güncelleme: 02.06.2020 00:12 - Görüntülenme: 1307
  Beğen | 0  kişi beğendi